Saturday, September 7, 2024

 

KARA KEDİ

Hazır mısın diye bir soru geldi hiçlikten. Simsiyah karanlıktan gelen bu soruya cevap vermekte gecikti. Öncesinde tüylerinde bir ürperti hisseti. Sonra ne yeşil ne de kahverengi gibi olan gözlerini açıp boşluğa dikti. Neye hazır mıyım dedi. Boşluktaki ses hiç bekletmeden cevabını verdi. Dünyaya gitmeye hazır mısın? Benliğini yeni kazanan o beden birdenbire irkildi öncesinde. İçinde hiç heves olmamasına karşın isteksiz bir evet dedi. Ve yolculuk başladı. Bir canlının içerisindeymiş gibi hissetti. Yavaş yavaş algıları yerine geliyordu. Ama hiçbir şey hatırlamıyordu. Nasıl buraya geldim ben diyordu. Ne oldu? Sebebi neydi? Tekrar gözleri kapandı. İçinde tüm dünyaya ait garip hisler vardı. Onu taşıyan beden sürekli hareket ediyordu. Buna anlam veremiyordu. Sürekli rahatsızdı. Geçirdiği bu uzun süre zarfında bu devam etti. Düşünceleri hep aynı kaldı. Ne olacağını kestiremiyordu. Ve gün geldi çattı kendini bir anda artık dünya denilen yerde buldu. Baktı ve kabullenemedi. Buraya ait hissetmediği için geri dönmek istedi. Ama nereye dönecekti. Ölüm ona bir nefes kadar yakınmış gibi geldi. Gözleri kapandı, nefes almakta zorlandı. İçinden bir ses bir süre oraya ait olması gerektiğini söyledi. Daha fazla direnmedi ve kabullendi. Kazandığı bu bilinç şimdiden ona ağır gelmiş gibi hissediyordu. Nasıl yaşayacaktı bu dünyada. Dünya denilen bu yer yaşamaya değecek bir yer miydi? Şimdiden sorgulamaya başlamıştı. Etrafını gördükçe içindeki boşluk büyüyordu. Bu bir doğum değil diye geçirdi içinden. Yeniden geliş. Belki de bu yüzdendir içimdeki isteksizlik dedi kendi kendine. Yaşayacağı bu macerada neler öğrenecekti çok merak etmeye başladı…

Önünde bir yol vardı, yürüyordu. Ağaçların yolun kenarlarını sardığı orta kısmının yeşil olduğu bir yol. Bir anda aklına bu dünyadaki yükümlülükleri geldi tekrar. Ben ne yapacağım dedi ve sıkıldı. Ben ne yapacağım? Yürümeye devam etti. Yolun kenarından akan bir su pınarına yaklaştı elini yüzünü yıkadı. Tam kafasını yerden kaldırmıştı ki bir kara kedi gördü. Kedi delici gözleri ile ona bakıp yolun daha yeni başladı dedi. Kedinin konuşmasına mı yoksa kendi içinde düşündüğü şeylerin bir cevabını almasına mı şaşıracağını anlamadı. Elleri ve bütün vücudu titredi. Konuşmakta güçlük çekiyordu. Nasıl yolum daha yeni başladı dedi. Kedi ona son bir bakış atıp göreceksin dedi ve ortadan kayboldu. Titreye titreye yürümeye devam etti. Kafasının içinde bir yankı şeklinde sözler tekrar edip duruyordu. Nasıl kabullenecekti bu durumu. Nasıl, nasıl, nasıl diye sayıkladı. Kafası çok karışıktı. Öyle ki sanki beyninin içinde sarmallar ve bu sarmalların oluşturduğu derin bir örgünün içinde kaybolmaya başlamıştı. Yorulduğunu hissetti. İleride biraz uzanıp uyuyabileceği bir yer buldu ve hiç düşünmeden oraya geçip uyudu. Gideceği yere daha çok yolu vardı. Biraz dinlenmenin zararı yoktu. Serin serin esen rüzgarların arasında ferahlamış hissederek uyandı. Yüzünde garip bir tebessüm vardı. Gözleri parlıyordu. Kalkıp yola devam etme vakti dedi ve yola koyuldu.

Akşamın güzel sıcaklığında etrafında insanlarla oturuyordu. Her kafadan bir ses çıkıyormuş gibi hissetti. Herkes kendini, kendi sorunlarını çözmek için konuşuyor dedi içinden. İzledi, izledi, izledi… Sonra bir ses geldi ona, nedir bu suskunluk sendeki dedi. Kafasını sesin olduğu yöne çevirip düşüncelerimi kelimelere dökecek bir halde değilim dedi. Neden sorusu geldiğinde bilmiyorum dedi ve üstünü kapattı. Acaba dedi bugün yaşadıklarımı anlatsam mı? Ama anlatırsa ona kim inanacaktı? Kim böyle bir şeye inanabilir ki. Hem o kadar dünyevi şeyler konuşuluyordu ki artık iyice sıkılmaya başlamıştı. Kalkıp müsaade isteyip odasına geçti. Yatağa uzanıp tavanı izlemeye başladı. Bugün yaşadığı şey gerçek miydi? O ses gerçek miydi? Yolunun yeni başlaması ne anlama geliyordu. Hepsi bir belirsizlik içinde kafasının içinde dönüp durdu. Benim bu dünyadaki görevim ne? Neyi amaçlayıp neye hizmet edeceğim. Bunları konuşmayı geçtim düşünmek bile bu kadar ağır geliyorken nasıl açıklayabilirim ki dedi. Bu yol bizi nereye götürecek göreceğiz dedi kendi kendine ve uykunun tatlı huzuruna kendini bıraktı.

No comments:

Post a Comment

  Black Cat 2 He woke up. The first thing he did when he opened his eyes was reach for the jug of water next to him. He filled his glass and...